KÜTÜPHANE (BİLGİ BANKASI)

Türkiye'de internet girişimciliği - 1

İnternet girişimciliğinin diğer girişimciliklerden düşük başlangıç sermayesi gereksinimi, düşük işletme giderleri ve geniş pazarlara ve hedeflenen kitlelere erişim olanağı sağlaması olarak üç önemli farkı vardır. Bu faktörler sonucunda internet girişimcileri diğer alanlardaki girişimcilere kıyasla çok daha hızlı ve daha az sermaye ile büyüme fırsatı elde ederler.

İnternet girişimleri ekonomik, istihdam ve sosyal yönden olmak üzere üç temel alanda katkı sağlar. Ekonomik katkıya örnek olarak daha etkin, yeni iş modellerinin kurulduğu sayısal bankacılık ya da iş bulma sitelerini örnek verebiliriz. İstihdam açısından ise internet açılan yeni işletmeler nedeniyle doğrudan, yan iş kollarının (örneğin lojistik) büyümesiyle dolaylı ve geleneksel girişimleri internet ortamında da faaliyet göstermeye itmesi ve bu işletmelerin yeni bölümler açmaları nedeniyle dolaylı, istihdam yaratır.

Bunların yanı sıra internet tüm dünyada, birçok şekilde sosyal fayda sağlamıştır. Bunların arasında (i) kar amacı gütmeyen bilgi paylaşım sitelerinin oluşmasını mümkün kılarak hızlı ve yaygın biçimde bilgiye ulaşılması ve paylaşılması, (ii) hizmet platformu girişimlerinin oluşturularak ihtiyacı olanlara verimli yardım sağlanması, (iii) uzaktan eğitimi mümkün kılarak coğrafi ve fiziksel fırsat eşitsizliklerinin ortadan kaldırılması, (iv) grupların çeşitli amaçlar etrafında birleşerek kültürel ve siyasi olarak örgütlenebilmesi ve (v) vatandaşların yönetime etkili bir şekilde katılarak fikir beyan edebilmeleri sayılabilir. İnternet girişimciliği girişimcilik ekosistemi açısından incelendiğinde internet girişimlerinin oluşabilmesi için, sunulan ürün ve hizmeti alabilecek altyapıya ve yetkinliğe sahip bir iç pazarın varlığının gerektiği görülmektedir. Bu iç pazarın büyüklüğü girişimcilerin sermayeye ulaşma kolaylığını ve girişimlerin büyüme hızını doğrudan etkilemektedir.

Türkiye pazarı 35 milyon internet kullanıcısının potansiyelini henüz tam olarak değerlendirememiştir. Bunun başlıca sebebi internet kullanıcılarının yaş ortalamasının düşük olması ve bu genç topluluğun alışveriş yapacak veya karar verici yaşta olmamasıdır. Diğer sebepler ise genel olarak Türkiye’de e-ticaretin önünde bulunan engellerdir. Bunların başında ise e-ticaretin algılanan değer önerisinin yetersizliği gelmektedir. Türk kullanıcılarının %77’si internetten alışveriş yapma ihtiyacı duymamaktadır. Bu da tüketicilerin, bu kanalı kullanmayı cazip hale getirecek derecede fiyat avantajı, çeşitlilik ya da kolaylık görmedikleri şeklinde yorumlanabilir. Ayrıca Türk kullanıcılarının %41’i internetten alışverişte güvenlik kaygısı taşımaktadır. Bu oran güvenlik endişesi duyulan kullanıcıların oranının %1-12 arası bir yelpazede bulunduğu Avrupa ülkelerine kıyasla çok yüksektir. Oysa son dönemlerde Türkiye’de kredi kartlarının kullanımına yönelik güvenli ödeme sistemleri oldukça gelişmiştir. Bankaların sağladığı sanal kartlardan, BKM’nin geliştirdiği BKM Express’e kadar birçok ürünün sağladığı teknik güvenliğe rağmen kullanıcıların bu konuda bilinçli ve bilgili olmadıkları ve tamamen “sanal” olan bu işleyişlerin detaylarını bilmedikleri için genel bir “güvensizlik” hissiyatı duydukları görülmektedir. Ayrıca işleyen süreçteki bazı adımların kullanıcıları tedirgin etmesi veya zorluk yaratması da hem bu hissiyatı pekiştirmekte hem de sistemin kullanım isteğini azaltmaktadır. Tüketicileri tedirgin eden son etken ise Türkiye’de internetten alışveriş yapanların yaşadıkları teknolojik ve operasyonel sorunlardır. Bu sorunlara bakıldığında genelde kargo kaynaklı oldukları görülmektedir. ABD ve İngiltere gibi gelişmiş ülkelerde devletin işlettiği posta ve paket dağıtım sistemi (ABD’de USPS ve İngiltere’de Royal Mail) çok etkili çalışmaktadır. e-Ticaret şirketleri devletin posta dağıtım sistemini kullanarak müşterilere düşük ücret karşılığı veya ücretsiz olarak 1 ila 5 iş günü içinde güvenilir ve hatta internetten takip edilebilir şekilde paketler ulaştırabilmektedir. Bu endişelere rağmen Türkiye’de internetten alışveriş yapanların sayısı 2010 yılındaki 4 milyon düzeyinden 2012 yılında 2 kat artarak internet kullanıcılarının %22’sine karşılık gelen 8 milyona çıkmıştır. Bu sektör açısından ümit vericidir. Buna bağlı olarak Türkiye’de internet girişimciliğinin, internetin dört ana internet aktivite alanı olan eTicaret, içerik, arama ve iletişim/sosyal ağlardan e-Ticaret’in işletmeden tüketiciye olan (B2C) alanında yoğunlaştığı görülmektedir. Türkiye’nin en çok ziyaret edilen 50 sitesi içindeki 5 e-ticaret sitesinin 3’ü Türk internet girişimlerinden ve 2’si de bankalardan oluşmaktadır. Türkiye’deki bireyler arası (C2C) ve işletmeden işletmeye (B2B) e-ticaret pazarları ise göreceli olarak az gelişmiş olup internet girişimlerini barındırmamaktadır. İçeriğin gelir kaynağını oluşturan internet reklamcılığının Türkiye’de henüz küçük olmasından dolayı içerik alanı çok gelişmemiştir; ölçek ekonomisi sebebiyle arama ve sosyal ağlar alanında ise başka ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de küresel oyuncular öndedir.

Kaynak: bilgitoplumustratejisi.org
 
Tüm hakları eticaret.com.tr adına saklıdır!
Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.

Mobil uyumlu yazılım: www.eticaret.com.tr
Tüm hakları eticaret.com.tr adına saklıdır!
Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.

Mobil uyumlu yazılım: www.eticaret.com.tr